22 Kasım 2009 Pazar

Ot deyip geçme, o bir Impatiens pallida. Birilerinin amcası veya yengesi...





Kasım ayında American Journal of Botany'de çıkmış bir yazıdan bahsetmek istiyorum. Çok ilginç bir bilgi. Evet sıkı durun insan ve hayvanlardan sonra bitkierin de akraba ilişkileri olduğu kanıtlandı. Hem de öyle böyle değil çok ilginç bir metodla. Denek otumuzun ismi (ot demek bile istemiyorum ona, çünkü o birinin oğlu, kızı, kuzeni) kahramanımızın adı Impatiens pallida, adına aldanmayın kibar aslında:). 


Neyse dağıtmadan devam edeyim, bu arkadaşı kendi akrabalarıyla ve değişik ailelerden soydaşlarıyla ayrı ayrı ekmişler. İnceleme iki ana parametre içermiş. Kök salma ve enerji harcama. Kendi akrabalarının yanında büyüyen bir uysal, enerjiyi az harcamış, kökümü taaa derinlere salacam diye kasmamış, bir güvende bir rahat bana bu ortamda zarar gelmez modunda. Diğer grupta soydaşlarıyla ama hısım akrabadan uzak olan ise enerjide vermiş coşkuyu vermiş coşkuyu. Kök salma yarışında birinciliğe oynamış, inebildiği kadar derine inmiş kökleri. Bu bitkilerin akrabalarını algılayabildiklerine kanıt olarak kabul edilmiş araştırıcılar tarafından. Yabancılar arasında kalan mülteci, yaşamak için algıladığı tehlikeye yönelik sağlam kök yanıtını vermiş, bu da sadece algılamayla kalmadıklarının buna yönelik tepki verdiklerini düşündürmüş isviçreli olmayan boş işler yerine bu inanılmaz buluşu yapan bilim adamlarına.





İnsan davranışı aslında incelendiğinde ne kadar primitif ögelerle dolu değil mi? Evinizde ailenizin yanındaki halinizle, yeni başladığınız okulda veya kaldığınız yurtta ilk günlerinizi, taktığınız maskeleri, verdiğiniz ben de varım mücadelerini koyun yan yana. Ulan Impatiens pallida, sen neymişsin be abisi. 


Bunu ziraatte devrim yaratacağına inanılıyor bu arada. Akraba fidelerin beraber ekilmesi, verimliliği arttırır mı? Evrensel açlık tehlikesi, daha az enerji kullanmaları, daha az CO2, daha az ısı üretimi, küresel ısınma, böyle gider bu ottan bulunanların bana çağrıştırdıkları. Devam edersek modernden primitife gittik, hayal gücünüzü zorlayın biraz, primitiften moderne, aslında modern demek yanlış, komplike olana yani insana gelelim, güven içinde yaşamanın, rahatlamanın getirisi ne olur acaba? Çok daha yaşanılır bir dünya belki de. Ne demiş şarkıcı 

You may say that I'm a dreamer 
But I'm not the only one 

I hope someday you'll join us 
And the world will live as one

Hiç yorum yok: