22 Aralık 2009 Salı

Ara sıra değişiklik lazım, alışveriş eziyeti ve güncesi





Haftasonu alışverişle geçti. Hayatta en sevmediğim şey diyebilirim. Ama mecburiyet. Benim alışverişimi başkası yapmalı. Bak bu güzel al dene, bu yakıştı, tamam sen bunu al şeklinde. Ben sadece ödemeyi yapayım. O zaman bayılıyorum mağaza gezmeye. Bu kötü alışkanlığa annemdir tek sebep, fazla tembel yetiştirdi bizi bu konuda. Erkek çocuklar böyle oluyor da diyemeyiz çünkü 2 yakın arkadaşım var, adamları bıraksan sabaha kadar kıyafet deneyip, sıkılmadan gezebiliyorlar. Bir de gaz veriyor adamlar (oğlanlar) birbirine senin rengin haki, olum bak bu markanın kesimi sende iyi duruyor diye. Uzaylı gibi bakıyorum bunlara ama benim ihtiyaçları da sayelerinde çıkarıyorum aradan. Daha doğrusu çıkarıyordum demeliyim, çünkü onlar Ankara'da ve ben anca 2-3 ayda bir gidebiliyorum yoğunluktan. Bu sebeple iş başa kaldı ve gezdim haftasonu sağı solu ve bu değişik tecrübeyi (benim için) paylaşayım istedim.



1. AVM ler sanırım havalar soğudu diye tıklım tıklım. Belki de yılbaşı indirimleri sebebiyledir. Paladiuma gidiş tam bir eziyet oldu cumartesi akşam. Trafiği aşıp varmak koşuyolundan 1 saat sürdü. Durum Kozyatağı Karfur, Kadıköy Tepe Natilyus, Optimum ve Kapitol (yine en rahatı kapitol) için de aynı sayılır.


2. Amacım parfüm, gömlek, pofuduk yelek, müzik cd almaktı. Plan ve programımı yaptım ve başladım gezmeye. Cuma günü Gant ve Gap'te pofuduk baktım ama istediğim gibi bulamadım. Renkleri kalmamıştı ve pek fason duruyorlardı. Pofuduk yeleği (bu ismi ben uydurdum ne dendiğini bilmiyorum yelek mont alternatif isim olabilir) tommy'den aldım. 419 dan 200!e düştüğünü iddia ettiler bu iddialarını etikete de yazmışlar. Bunu 400 verip alıp giyen olmuş mudur diye düşünmeden edemedim. Taba ( tezgahtar söylemese bana göre o renk çırçır sarısı veya açık sarı ama kahveye çalan derdim) rengi ve orjinal bir renk. Tipi de güzel. Tek defekti (bizim oğlanlardan öğrendiğim taktiklerle böyle anlarmış gibi etiketine bakıyorum sağını solunu elimle pırt pırt sürtüp annemler gibi satış görevlisine bakıp yeri de fena değilmiş felan demeler baya güldüm içimden ama heyecanlanıp sırıtışım belli olur diye kızardım baya, sonra da kızarmamdan adamlar nemlenip bu herif ne iş diye düşünürler mi diye takıntılanıp daha da kızardım)  parantez uzun oldu tek defekti bu tommy manyakları armayı minik tutuyorlar ben de seviyorum yazı mazı olmayıp minik arma olunca ama o armayı satışçı çocuk ben hımmm burası neden eciş bücüş deyince açıkladı, astarla arkadan dikiyorlarmış. O dikişler de kumaşın görünen kısmında o ecişiklikleri yapıyormuş. Yazık heriflere sorunu biliyor bir de anlatıyor müşteriye. Neyse hazır girmişken çocukla da samimiyet arttı bir de gömlek aldım. Gömlek te 180 den 90 a düşmüş. Eğer spor gömlek seviyorsanız bu aralar aldığım en iyi gömlek diyebilirim çünkü yeri çok güzel:))


3. Sıra geldi parfüme onu bugün tepe'de hallettim. Hiç alakasız (genelde perfume işini tekin acarda hallediyorum annem kart verdi onu geçirip duruyorum daha bir işe de yaramadı ama) boynere girdim. Ben 5-6 senedir Chanel Allure sport kullanıyorum. Başka ne denediysem olmadı. Ara ara eskiden vardı Chanel pavyonunu (hehehe) bulamadım. Bir kıza sordum o da sadece parfümü var dedi ben de parfüm alacam ya kız da bunu bilmeli ya suratımdan baktım kaldım iyi işte nerede der bakışıma rağmen o anlamadı ben de nerede demek zorunda kaldım. Bir buzdolabını chanel dolabı yapmışlar işte burada dedi. Bir bey çalışan geldi ve allure sport 213 ytl dedi ve her ikinci ürün %60 indirimli dedi. 2 tane alınca tanesi 140 ytl oluyor. Free shopta bile 70-80 euro civarı diye atladım ve chanel allure sport 2 adet 100 lük parfüm, 1 adet roll on (73 ytl) 1 adet deodorant (73 ytl ama 2. ürün diye 29 ytl) toplam 400 ytl ye uzunca bir süre kozmetik ihtiyacımı karşılamış oldum. Sonra düşündüm şimdi mal gibi gitsem tekine bana döşemişlerdi diye. Bu zaferim gözlerimi yaşarttı arayıp annemle paylaşmak istedim ama sonra vazgeçtim.


4. Sıra geldi müziğe yaz sonunda depeche mode all singles box set almıştım. Toplam 6 kutu ve içerisinde yaklaşık 36 cd var. 240 civarı single içeriyor remiksler de dahil. Bunu meydan medyamarktta buldum Ama tırnak içinde malın biri setin 1. cd sini almış. 5 tanesini alabildim. Ara ara bulamadım 1. kutuyu. Amazon da bokunu çıkardı kargo parası işinin inat ettim burada bulacağım. (meydan medyamarkt muzik bolümü çoğu müzik markete 5 basar.) Ben de çalınıp geri gelmeyen JJ Johanson The long term....10.90 YTL ve D. Gahan Hourglass aldım 14.90 YTL.


5. Bu arada C. ki kendisi karım olmakta:) anlaşmamız gereği alışverişime karışmaz. Onunla anlaştık, ben onunla alışverişe çıkmam, o da inadına bana yardım etmiyor. Bunu bir kavga sebebi yapmaktansa anlaşmayı tercih ettik. Bana yardım edip şunu al bunu al dedikten sonra aynı ilgiyi benden de beklemek gibi psikolojik bir sorunu var. Ben bu işi sevsem senden neden yardım isteyeyim değil mi canım? Olay kendi içinde absürd. Kendimi hayallerimde bile bir kızla ayyy bir dur şunu dene bak vitrinde bunu gördüm beğendim bir denesene sana yakışır derken düşünemeyen ben, mağaza mağaza onunla gezecekmişim! Sebebi de o istersem benimle gezermiş.


Sonunda bu işin yürümeyeceğine kanaat getirdik ve birbirimizi özgür bıraktık. Onun bu ara ilgi alanı gardrobundan takip edebildiğim kadarı ile (eve gelince sanki sen benimle gelmedin ama bu ambiansı zorla da olsa evde yaşayacaksın olarak algılanabilecek bir davranışla aldığı herşeyi giyip bana gösteriyor) yaya veya yoyo diye bir botlar, boyle gögüs altı hizada biten sağı solu ayrı uzunlukta garip ceketler ve uzun kaban kılıklı yün kazaklar ilgi alanında. Neyse en azından onlar denenirken orada olmak zorunda değildim diyerek avunuyorum.



Bir de deneme alma oranı denen bir olgu var. buna D/A diyebiliriz. C'nin D/A oranı periodik değişken, şöyle ki premens D/A yaklaşık 1, mens 3-4/1, siklus ortası 10-20/1, siklus 2. yarısı 6-7/1. D/A oranında da A hep sabit miktarlar olunca premens madden, siklus ortası da zamanen cehennem olmakta.



Tarzım dışı bir blog yazısı oldu bu sebeble sıkılmayın diye eğlenceli bir şarkı dinleyin istedim, hem de bana bir mesaj olsun these are hard times friend so you have to work harder.





Hiç yorum yok: